Sanırım yatırım yapabildiğim tek şey arkadaşlık, dostluk oldu. Sevmeyenim pek yok gibi en azından öyle diyeyim. Bu benim için maddiyattan önce gelen bir şey açıkçası, çünkü klişe olacak biraz ama insanı kazanabilmek para kazanmaktan daha zordur. Ne orospu çocukları var ki yüzüne gülenlerin çoğu arkasından yedi ceddine küfür ediyor. Hayatta bu yol ayrımına gelirsem şayet pişmanlık duyacak olsam bile parayı bir kenara itebilirim arkadaşlarım için. Aile ve arkadaşlık kavramı benim için belki de en kutsal kavramlar. Ama tabi hümanist bir insan olduğum da çıkarılmasın buradan. Her insanı sevmem, öyle ya da böyle frekansımız tutmuş olan insanlardır burada kastım. Gerisi sikimde bile değil.
Pek çok şeyi tecrübe ettim diyebilirim, ama baktığımda daha bir sikim de yapmamışım gibi duruyor. Şu 22 senede bazen olur gibi olsa da ya kendi ellerimle bozduğum ya da bir şekilde bozulan "düzenli bir hayat" hedefini yine önümde tutarak devam edeceğim yaşamaya bu kesin. Yatağın örtüsünü düzeltirken bir tarafı mükemmel, dümdüz bir şekilde yaparsınız da tam "hah oldu" derken diğer köşedeki kırışığı fark edersiniz sonra komple bütün yatak örtüsünü sil baştan yapmaya çalışırsınız ya, öyle yapmayın abi. Benim kafa geç bastı sanırım buna, ben yaptım siz yapmayın en azından. Bırakın olduğu kadarıyla gitsin, illa ki kırışık olacak çünkü o yatakta, siz yattığınızda kırışacak en olmadı. Hayata içeriden ve dışardan bakmak birbirinden apayrı şeyler vesselam.
Neyse...
Mevzu şu ki 22 yılı bitiriyorum. Umarım düzeltmeye başladığım kısımların hatrına bir şeyler olur önümdeki senede. Bunu istiyorum, huzur istiyorum falan filan. Az da para olsun da seneye tatile çıkayım amına koyim. 2 senedir gittiğim en uzak yer Marmara Ereğlisi lan. Sikerler...
Velhasılı...
Kutlu olsun yeni yaşım. Öpüyorum kendimi.